Kanserli hücreler gibi ovalara yayılan çirkin betonarme binalar… Burada yaşayan insanların bedeninin de kanser hastalığına yakalanması sürpriz olmasın sizin için. İnsanların sağlığı yaşadıkları binalar ve binaların üstüne oturduğu topraklarla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle bu konunun üstünde duruyoruz. Daha sağlıklı ve mutlu bir yaşama kavuşmanın bir yolu da binalarınızdan geçer. Umarız yukarıdaki gibi binalarda yaşamıyorsunuzdur. Eğer kiracıysanız hemen bu binalardan çıkın, eğer mal sahibi iseniz hemen dairenizi satın… Canınızı kurtarın. Bizden söylemesi…Ülkemizde binalar ve şehirler Feng-Shui bakış açısıyla tam bir felaket durumundadır. Uzmanların, yöneticilerin, üreticilerin ve tüketicilerin bu konuda yeterli derecede bilinçli olmaması ortaya son derece sağlıksız şehirler ve binaların çıkmasına neden olmaktadır. Bina ve şehirlerin sağlıksız olması doğrudan içerilerinde yaşayan insanların da sağlıksız olmasına neden olmaktadır. İnsanların hastalıklarının en az % 30’u yaşadıkları ve çalıştıkları mekanların sağlıksız olmasındandır. Bu konu bilinmediği için insanlar ev alırken sağlık konusuna göre tercih yapacaklarına binanın büyüklüğüne veya süsüne göre tercih yapmaktadırlar. Bütün bir ömürlerini geçirecekleri ve bütün birikimlerini yatıracakları bir evi alırken daha dikkatli davranmaları gerekiyor insanlarımızın. Peki ev alırken ne yapmalı, neye dikkat etmeli ?Nasıl ki hasta olunca ilk önce konunun uzmanı olan doktorlara baş vuruyorsak, bina satın alırken veya kiralarken de konunun uzmanı olan mimarlara baş vurmamız gerekir. Mimarlar bina tasarımı ve teknolojileri konusunda eğitimli oldukları için bize yardımcı olabilecektir. Doğal olarak her mimar Feng-Shui, ısı ve ses yalıtımı ve enerjiler konusunda bilgili değildir, sizin bu konuda bilgili ve tecrübeli olanı seçmeniz gerekir. Bu konuda yardıma ihtiyacınız varsa bize yazın, size yardımcı olalım. Danıştığınız mimarın önerileri aşağıdaki önerilerimize uyuyorsa doğru mimarı bulmuşsunuzdur demektir:– bina satın almadan/kiralamadan önce bir mimarın görüşünü alın (müteahhit, emlak komisyoncusu veya inşaat mühendisinin uzmanlık alanı başkadır, siz mimardan görüş alın)
– binanın güzel olmasına değil, sağlıklı olmasına önem verin (mimarlar genelde binanın güzelliğine bakar, dikkatli olun)
– 3 kattan daha yüksek binaları tercih etmeyin, 5 kattan fazlasını kesinlikle kabul etmeyin
– üst katınızda başka birinin oturmadığı daireleri seçin, en ideali müstakil binada oturmaktır
– alacağınız binanın yakınında başka binalar varsa, binalar arası mesafe iki binanın toplan boyu kadar olmalıdır. Örneğin almayı düşündüğünüz ev iki katlı ve yüksekliği 7 metre, komşu bina ise 4 katlı ve 12 metre yüksekliğinde. Buna göre iki binanın arası en az 21 metre olmalıdır. Bu mesafe evlerin birbirinin güneşini ve manzarasını kesmemesini sağlayacaktır. Az alana çok bina sığdırma ve çok kazanma hırsı ne yazık ki ülkemizde imar kanunlarına da yansımıştır. Hapishane gibi binalarda ömrünü tüketen tüketiciler… Bomboş ovalarda tıkış tıkış binalarda oturmayı tercih eden insanlar…